Hiç, kelime anlamıyla hiçbir varlığın olmadığını ifade eden bir işaret zamiridir.
Felsefi anlamda bakacak olursak; Martin Heidegger’e göre her şeyin altında hiçlik vardır. Hatta… Bomboş, koskocaman bir hiçlik!
Heidegger, varlığın anlamının unutulduğunu söyler. Ona göre varlığın doğası ancak hiçlikten yola çıkarak anlaşılabilir. Çünkü hiçliği anlamadan varlığı anlamanın imkanı yoktur.
Uzakdoğu felsefesinde hiçlik, aslında her şey demektir. Hiçlik, büyük bir bilgeliktir onda bilginin getirdiği tevazu vardır. Tanrının bilgeliği karşısında kendini ve haddini bilme halidir.
İnsanoğlu, kâinatın büyüklüğünün bilinci ile bir toz zerresi olduğunun idrakine ulaşma hali hiç olduğunun anlama halidir aslında.
Tasavvufta “hiç olmak”, sahip olunan “her şeyi vermektir”. Çünkü Tasavvuf’a göre “verdiğin şey, senin olur”. Her şeyini veren birisinin hiçbir şeyi kalmaz, işte ancak o zaman her şeye sahip olabilir.
Hz. Mevlana der ki; Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken, sen hiç ol! Menzilin yokluk olsun. İnsanın çömlekten farkı olmamalı, nasıl ki çömleği ayakta tutan dışındaki biçim değil, içindeki boşluk ise, insanı ayakta tutanda benlik zannı değil hiç’lik bilincidir.
Hiç olup, hazzını tadanlardan olmamız duası ile…